''Bu akşam şairler gecesi var. Biz Pınar' la gidiyoruz, seni de bekliyorlar, uğrar alırız hazırlan geliyoruz'' dedi Selahaddin İçli dostum,bestekarım, Gittik. Ne güzel insanlarla tanışmak varmış.Şimdi yoklar.ama hala içimde yaşıyorlar bütün haşmetleriyle. Sevgili şair, Halil Soyuer, Orhan Ete, Hüseyin Tansever ve niceleri. Hepsi de doyumsuz güzellikte şiirler yazan, mütevazı, sanat ve sevgi aşıkları.
Orhan Ete, yılda bir kaç defa Bursa''da toplantılar yapar, büyük bir özveriyle Türkiye'nin her yerinden sanatçıları bir araya getirir, bize doyumsuz bir kaç gün yaşatırdı.Cemal Safi, Erdinç Çelikkol, Bekir Sıtkı Erdoğan, İnci Çayırlı ve daha adını sayamadığım, güzel insanlar. Şimdi o zincirin halkasından bir çoğu yok. Ama o güzel anıları ne yok edebilir ki
Ayrılık dediğin nedir? bir kuru laftır.
Sevenlerin arasında bahsi bile günahtır.
Göz görmese, tutmasa eller ne çıkar,
Tanrı niye vermiş yüreği, sevgiler orada yaşar
Ayrılığın hükmü olsa, dünya, dünyamı olurdu,
Vermeseydi tanrı kalbi, başta kendi unutulurdu,
Ayrılık dediğin nedir, bir kuru laftır,
Sevenlerin arasında bahsi bile günahtır..
Bir gün, Rahmetli Orhan Ete'ye 'bu şiirleri kime yazıyorsun! diye soruyorlar dedim.
''Bir kadın olarak bazen üzülüyorum.Siz de bir şairsiniz. Şair veya yazar kendi yaşamından kesitleri aktardığı kadar, hayallerini, gözlemlerini, başka yaşam hikayelerinide katar yazdıklarına.Bir ses, bir kelime bile duygu ve ilham verebilir.Sanat yaratıcı doğanın, ve insanın, hikayesidir. Ama ben bunları kimseye anlatamıyorum
'Ben sana cevabı yazar yollarım, bir daha kinayeli sorular olursa cevabını öyle verirsin' dedi.Ve gönderdi
Bazen sorulurmuş, kimi sevdik, neyi sevdik.
Biz dünyada güzel ne varsa herşeyi sevdik.
Bunu anlatması zordur, tek, tek, sayamazsın
Sen şöyle hülasa ediver biz hayatta yalnız sevmeyi sevdik
.
Sevmeyi sevenlerin önünde bütün gönlümle ve saygımla eğiliyorum....
Cansın Erol