Ellerimde bir göztasi, gözlerim bos gidiyordum
Ne bileyim, bir damlanin böyle deniz oldugunu
Sastim, mavi bir fal gibi açilinca önümde
Giritli bir ölümüm varmis, bir balikçi fitil gibi
Patlayacakmis avucunda otuz çubuklu gençligim
Üç günde mi desem, üç gökte, üç kulaçta mi
Ben ki, o camgöbegi çiçekler açan agaç
Kirilmaz bardaklar gibi tuzla buz olacakmis
Ne zaman bogulsam böyle yosun kokuyordu isik
Sabahci kahvelerde bir çiroz ötüyordu
Ve dalgalarimi geçen o deniz soförleri
Böyle uyur düslere bindirmis gemiler
Uyuklar gibi üstünde mermer masalarin
Bir tahta parçasiydim, osmanli bir kazadan kalmis
Yüzüyordum, islam kaptanin ahsap ayaginda
Öbür tahtalara öbür insanlara dogru
Cumhurdu mürekkep baligi, simsiyah yüzüyordum
Ne bileyim, bir korkunun böyle destan oldugunu
Agardim, nisanlayinca gece, ve yavrulayan yalnizlik
Ya da ilk insanin dogdugu, öldügü dagdi Moby Dick
Nefes aldikça filbahriler köpürüyordu sulardan
Çanlar çaliyor kulaklarimda, yunuslar yarisiyordu
Alyuvarlar, dolkuslari ve rüzgar midyeleri
Dedim, dünya gibi bulut yok dünya üstünde
Ellerimde bir göztasi, gözlerim bos gidiyordum
Ne bileyim, bir türkünün böyle Veysel oldugunu
Açildim, çikmaz bir sokak gibi, kapaninca denizde.