Can Abdullah Yıldırım - Ulaşmanın Andı

Hani her defasında suskunluğuma
Sitem edersin ya
Bugün yılların sesinden kopardığım
Her defasında niyetlenip bitiremediğim
Bir çift sözüm var sana sevgili

Biliyorum seninde boğazın dolu
Acılar düğümlemiş konuşamıyorsun
Dağınık saçların gizleyemiyor gözlerini

Vurur ıslak gözlerine güneşin hüzünleri
Avuçların yanaklarında başını sallarsın
Eksilmez dilinde yanık türküler
Göz yaşlarını içinde akıtırsın
Yankılanır ulaşmanın andı

Kafeslerde tutunduğum parmaklıklara Büzülen dudaklar örtmüş dişleri
Öfkeden öfkeye sızlarım
Gülümsemeler bana dargın
Ben gülümsemelere
Doyamadığım anılarda elimde kırışır adresin
Seni ararken

Ayrılık öfkesinden
Patlamaya hazır mayın tarlasıyım
Hıçkırıklar düğümlenir boğazımda
Direngenlerden kendimden geçmişçesine

Seni seyrederken hıçkırıklar yükselir
Peşine setler konulmuş Fırat gibiyim
Son kez seni kollarıma alıp doya doya
Koklamak öpmek isterdim seni