Can Abdullah Yıldırım - Hasretin Ağır Yük

Bu akşam heyheylerim üstümde
Boğazımda yetim bir çocuk duygusu
Yokuşlu yolların yorgunluğundayım şimdi
Yakamıza yapışmak zorunda mı aksilikler
En gereksiz bazı anlarda

Birgün doyasıya uyumak gelir içinden
O gece bin bir düşünce alır seni
Sırtını döner yorgandan sargı yaparsın
Yinede firardadır uykular
Gecen gündüze karışır gider

Bir hülyaya yelken açarsın
Fırtınalar birbirini kovalar
Kaf dağına gizlemiştir ulaşamazsın
Adım adım sona yaklaşır ömür
Sen koşarsın o uzaklaşır

Hasretin ağır yükünü iyi bildiğimden
Önüme hep engeller sererdim
Açılan bir çift kola böylesine susayacağım Aklımın kenarından bile geçirmezdim

Kaderin esirgediği vazgeçilmezim
Bu gece yolları yumak yapıp
Baş aşağı dalasım geldi
Sana ulaşamamak bir zulüm
Filistin askısı işkencesidir

Ben müebbet tutsağıyım gülüm
Pusuda bekler kabuslarım
Karanlığın çökmesiyle üzerime çullanır
Peş peşe kapanlar yakalar beni
Bir türlü doğmak bilmez güneşim

Lodos ve Poyrazlar inadına
Uzak diyarlardan ses ver
Ben ulaşmıyorum bari sen gel
Gönül bahçemde öyle yeşer ki
Korkularım korksun
Çorak gönüllere ilhamlar doğsun