CAN ERİĞİ İLK İZ
Yumuşak canına ve ince çizgisine
Huzur akıtan düş sesi
Ve halkalanmış yüreğinin bir yerine
Lekesiz güneş çizgisi
Bu yaşlı bir ırmak asıl bundan sonra
Bir öğle sonrası menekşeden rampaya
Kıvırcık göğüsleriyle eğildiler
Geçti yalnızlık bir serüven konuştular
Bir fidan bulup diktiler ırmağa
İçinin bir yerine köşeli bir taş gibi
Ad veremedi geçişine can eriğin
Pembe duruşuna horoz rengi öpücüklerle
Ve bir an bir duygulu adam
Mola verdi yanlarına
İlk acıtan diken
Can eriğine yaklaşan yeni bir dünya treni
Sahipsiz noktalarda durdular
İki ay geçici karanlık
Ve bir güneş çizgisi yine bir öğle sonrası
Havuzlu
Ve unutulmaz çimenli
Dört duvarlı bahçede
Kurşun gibi kesin
Tüy gibi yumuşak
İpince gelişi can eriğinin