Bulutların yeryüzüne doğru saçaklandığı vakitler
Sürüleri doyurmuş
Köylere emin bir gece yaymış
Serin ve ılık evlerin seccadelerinde
Yatsılarla nehrolmuş
Helal kadınlarıyla yukarılara bakıp akan
Huzurlu gürbüz ve yetişkin adamlar gibi
Adamlar gibi duruyorlar silahlarının başlarında
Meşakkate
Adeta ısrarla
Yılmadan
Sabretmektedirler
Biliyoruz
Gördüğümüz resimlerini
Aylardır birlikte yattıkları giysileri
Çok aşıyorlar
Boyları bosları
Yaşları başları
bakışları
renk renk
geniş
adımları iri
solukları sıcak yelpazeler gibi
gözüm görmüş gibi onları
kardeşim gibi gelir haberleri
hele saldırdılar mı
bakılsın gerek
topuklarıyla devirdikleri tank kütleleri
Ne yaman gönülleri
Çöl toprağı gibi yayılı kavruk esrarlı
Yanaklarına
Değer güneş
Ve bastıkları dağ şurdaysa
Ötekinde kıskançlık nöbeti
Hiç kimseden öğrenemezdin
Daha kesin
Gözünün önünde vurulan kardeşinden
Buhara kelimesini
Hiç kimse öğretemezdi sana
Daha kesin ve böyle emin
Ateş altında
Azık getiren kızkardeşinden
Buhara kelimesini
Bir ok işaretidir Buhara
Varılırken ve varılınca
Gösteren
Daha ikibin kilometre ilerisini
Ve buhara ki
Pirlerin
Asırlar önceki kader sürücülerin
İşte bugünleri anlatıp
Kollarına girip avuttukları şehir