Cahit Zarifoğlu'na
Ormanın yüreğinde bir pınarsın
Bülbüllerin hüzünle
Tanrıyı övdüğü yerde
İççeken borazanların. Udların
Ve pars diyorsun - uyuyakalmış parsın
Nergisin
Ermiş erimiş timsahın
Rüzgâr münzevi ıslığını getiriyor sadece
Münzevi titrek derin
Adsız bir şüphe gibi hayata karşı
Müptedi imanını sınayan
Yârenlerin
Sen uyku tutmayan yolcusu güvertelerin
Çatıkatlarının ve steplerin
Nâsıra'dan geceyarısı geçiyor
Ve uğramıyor dünyaya
Senin trenin
Issız bir istasyon vadide
İpince yağmur
İstim fener ve çıngırak
Herşey hazır
Bekliyor bedeviler seni
Galileli çobanlar
Kurtlar rengeyikleri
Boynunda iki hayatın süsleri
Ganimetleri
Sen yüreklere inmede mâhir
Sen seslerin sözlerin prensi.