Olley, yihha, yihhu nidaları, ortalığı pek çınlattı.
Gençlerden oluşan bir grup, beraberce suya atladı.
Birisi 'imdat kurtarın' diye şakacı ses tonuyla bağırdı.
Bağıran genci bir arkadaşı bacağından yakalayıp fırlattı.
&
Pıtı pıtı yürümeye çalışan bebek, ürkek bakışlarla, denizle selamlaştı.
Annesi hazırlığını tamamlayıp bir türlü bebeğinin yanına ulaşamadı.
Canı sıkılan bebek, bir ileriye, bir geriye sevinçle koşmaya başladı.
Az sonra anlaşıldı, aslında bu bebeğin, köpük ve dalgalarla dansıydı.
&
Banyosundaki köpüklere aşina olan gözlerine, tanıdık geldi köpükler.
Mini mini yüreğiyle, bu bebekte hep koşup köpükleri, yakalamak ister.
Derken, sevecen bir ses tonuyla çağırdı annesi, neşeli, sevimli bebeğini.
Ammanıın! Sanki kırk yıllık hasreti bitirdi, bebeğin sevinçle gülümseyişi.
&
Güneş yükseldi, artık tepeyi geçti, öğlen olmuştu, bu kumsalda.
Minik, neşeli bebek ilk kez tanışmıştı denizle, şappada şuppada.
O gün hep güldü, hiç ağlamadı, neşeli kahkahalar attı, minik yürek.
Can simitinin iki ucunda, bir anneye, bir babaya, gülücük saçtı bebek.
&
Kumları iyice ısınmıştı, kavruluyordu artık, sıcaktan kumsalımız.
Plajda, gölgeye kaçmadan durabilen, pek az kişi vardı gönüllümüz.
Deniz çok ılıklaştı, sanki Güneş iyice kızdırıpta buharlaştıracaktı.
Bunun üzerine bazıları, klimalı odalarındaki, soğuk duşlarına kaçtı.
&
Şemsiyeler altın değerinde, gölgeli ağaç altları, pek revaçta.
Fakir, fukara, boşalan yerleri kapmak için, pusulu bir telaşta.
Kimisi tavla oynuyor, pek gülümsüyor düşeş geldi galiba.
Diğeri dikkatli, fakat üzgün, sanki kırığı için, yer aramakta.
&
Vın vın diye bir ses karıştı, dalga seslerine kumsalda.
Neşeli bir grup genç frizbi oynuyor, hepside zevkle suda.
Bazen yakalanıyor frizbi, bazen tutulamayıp kaçıyor suya.
Bir o takıma, bir bu takıma, durmadan puanlar yazılmakta.