ŞİİRİ ARANIRKEN
Hayatın dudaklarından yükselen buğu
öpüyor beyaz çiçeklerinden toprağın
göğün ve suyun aynasından yansıyan
dirimle bölüşüyor aşkı içimdeki ses
yaşama sevinci dolduruyor genzime
yumruk kadar kuşların türküleri
Yaz bahçelerine giderken rastladığım
dağların böğründeki gizli gülistan
güldü bana toprağının bahçevanı sanıp
ayışığına büründü birden yıldızsız gece
ömrümün sofalarına düğün dernek kuruldu
baş köşeye oturdu masal bir aşkın sancısı
yaktı içimi şiire anahtar sandığım
Kum mavisine benzeyen gözlerinizle
terini siliyorum çiçek doğuran yüreğimin
kanımı köpürtüyor masum bakışlarınız
ya daha çok sarılıyorum ömrünüze
damarıma sızdıkça dalın ucundaki renk
delirmekse bunun adı deliriyorum
Bulduğumu sanırken usulca yitendi o
kuytularında dağların rüzgarla oynaşırdı
kokusunu duyardım da göremezdim tenini
göz,dil ve dudaktan ibaret sanıp yanıldım
geme gelmeyen oynak kısraklarla
seviştiğini söyleyenlere inanamadım
Çığ düşüyor içime ne zaman yola koyulsam
uçurumların asma köprüleri çıkıyor önüme
saklıyor kokusunu o vadi hoyrat avcılardan
ya ben sevmeyi hiç bilmiyorum
o gül bahçemde açmıyor ya da
girdabına kapıldığım her suyu deniz sanıyorum