Karabük'de ocaklar yanar içimde
Tuzla'da vinçler hep başıma düşer
Yeri göğü yiyenler doymaz bir türlü
adını kader koyarlar işbilmezliğin
Cehenneme uzanan yoldur kuyular
kömür kokar gaz kokar ölüm kokar
Bir kısır devrandır döner ha döner
alt kata düşmandır üst kattakiler
Sıradan bir spordur iş kazaları
sırıtır durur varyemez kodamanlar
'Hep bana rab bana'cıların gözlerinde
bir ceylan sürüsüdür aş peşinde koşanlar
Ne de güzel kurmuşlar çatılarını
yasalarla yalanlarla ilâhi vaatlerle
Paraya tapanların tezgâhlarında
karınca dualarına sığınır ömrüm
Alınır elimizden yaşamın şaşmaz alfabesi
bize mahalle mektepleri onlara özel okullar
Feri çekilir gözlerin duyulmaz yürek tıpırtısı
Bürünür kara kaftanlara dertop olmuş yaşamlar
Ölüm madenlerinin ateşten birer kuşu
paslı tersanelerin kopan cıvatalarıyız
Bir değil binimiz bir an da ölüverse de
ucuz ah vahlara konu olur adımız
Bu işsizlik bu yoksulluk bu çaresizlik içinde
kapılarda meleşir sürüsüne bereket kuzular
Sakın aldanmayın kirli kürsülerin hıçkırıklarına
ölüm çarkı acımasızca dönecektir o kuzularla
(Kar Ed.Dergisi;Mys.-Hzrn.sayısı,2010)