IŞIK MERDİVENLERİ
Sizi dinlerken aklım terliyor bayım
katran karası bulaşıyor beyaz düşlerime
ilk dönüden bugüne kayıp giden zamanı
örümceğin ağlarında aranıyorsunuz
kımıltısını gözardı ediyorsunuz hayatın
Sularından gül fışkıran bir havuzun başında
kalbini dinliyorum denizi emziren dağın
mermer yontulardan savruluyor ter taneleri
iri gözlü kadınlar dirimle oynaşıyor
köpüklerin ucunda açıyor şiir çiçekleri
Birbirine benziyor başımda uçuşan kuşlar
bakışlarıma çarpan yüzlerin telaşı da
düşleri zehirleyen korkunç yanılgı bu;
yenisi doğuyor yerine kayan yıldızların
kanat ve çocuk kendisini büyüyor
Belikleri kınalı bir kız çocuğu ağlıyor
kumların girdabına düşüyor iç çekişleri,
uçkuruna sevdalı desem aşka ihanet olur
diz çöküp baladlar okuyor ilkel bedevi
kim bu fermanın sahibi söylesene sayın bayım?
Kısacık ömrüm söz diziyor sonsuzun yollarına
saçlarını okşuyor yontulardaki kadınların
yeni bir dünyanın tohumu çatlıyor usul
duyuyor musun ey yüreğinde fırtınalar kopan?
Işık merdivenlerinden çıkıyoruz aklın