Çile ve çarmıhı baştacı edenler ey
yaşamın kımıltısını görmezden gelenler
el birliğiyle çoğaltıyorsunuz kamburunuzu
Yıldızlara giden yolda ayak izleri
ırzına da geçiyor güzelliklerin
tüketiyor ömrümü bu çelişki
Yürek serinliğiyle geçene aşkolsun
doğumla ölüm arası bir zaman
adım başı diken bahçelerinden
Kuşlar bombalar terketti gökyüzünü
direkleri yıkılıyor insanlığın
yaşadığımız an salt faslı figan
Yüzyılın bağrı ateşten bir tarla
kan damlıyor eteğinden dünyanın
inim inim inliyor şimdi Babilonya
Çocuk katillerinin yarattığı tufan
alnının çatına yazıldı uygarlığın
bu hangi hayvan? Bu hangi hayvan?
Şakaklarım karıncalara yuva
fosforunu okşuyorum ateş böceklerinin
yaşıyorum işte,uç veren filizlerin aşkına