Şehir'in ışıklarını kuşanmış bir süvari geliyor
suların ortasınmda suyu arayanlara nispet
bir elinde tığ diğerinde teber deltalara yürüyor
Kirli kürsülerden yağan havaya ayak uydurup
içinden çürümeye başladı mı insan söz de kavrulur
toprağını yitirir fidan aşk dilini unutur
Seks basamağında düşleri umarsızlıkta ya da
biz kayıbız şimdi,ben'in telaşı baştacı ediliyor
öteyaşam özlemiyle tutuşuyor harika (!) çocuklar
Bu dil dağların dili.Kıyısız denizlerin,uçurumların
içinden süzülerek geldi Dede Korkut'un emzirdiği
ufkumuzda zamana akran motiflerle kımıldıyor
Biçtiğin kumaşın ortasından akıyor görünmez bir sel
kımıltılardan süzüyor hayatı incecik türkülerle
çerağına uzatıyorum ellerimi uzak şehirlerden