Buğulu ömürlerimizin
gökyüzüne açılan voltasıdır
uçsuz bucaksız odalarımıza
türküler söyleyen balkonlar
Kırlangıç mevsimiyse bir de
yani bahar kapımızdaysa
balkondan balkona taşınır odalar
Dedikodu kumkuması
geveze ağızlar hiç durmaz
konuşur kurduğu kürsülerde
Kimi yargıç olur kimiyse savcı
uzak evlerden en yakına doğru
her gün ayrı hükme bağlanır
mahallenin kendi halinde hayatı
Düşleri sonsuzla akraba
kadınlar çamaşır asar
dalgınlıkla uçurumlarını da asarlar
Evlerin podyum hali mi
uzun yolculukların
molaya açılan kapıları mı desek
Düğmesiz birer cep mi yoksa
odalardan savrulan yalnızlığımızla
bu ceplerden gidiyoruz göğün kuyusuna
(Akbük Dergisi;Mayıs 2010)