Aşk için İda'ya yolu düşenin
izi kalır dudağında
bilinir kokusundan
hangi çiçeği öptüğü
Yokuşları inmiş gibi dingin
imbatla tarar saçlarını
görünür yorgun gözlerinde
paslı bir kolyenin çözüldüğü
Böğürtlen morudur kalıcı
aşk lekesi uzanısında
saklanır sütyeninde sütü
ağılı yaban otlarının
Işığa yönelir pervane
yüreği ter,dili tuz
yekinir bulutlara
siyah bir gül uğruna
Söğüt yaprağı gizemler
savurur kısacık eteğini
aşk için gelinir
yalnızca aşk için İda'ya
Dağın koynundan akar
masalların iksiri
yaşamak yaz yanığı
gibi sarılır boynuna
Çoktan hazırdır kumsal
soyunur iki yıldız arası
uzatır ahtapot kollarını
uzak venüs tepesine
Dalgalar mı hışırdar
ılık nefesler mi yoksa
rüzgarla yarışır bir tay
göğsünüzün ortasında
Islaktır orda vadiler
böceklerin yaz ötüşü
çizer süresini zamana
dal öğlen sevişmenin
Aşk için İda'ya yola düşenin
izi kalır dudağında
bilinir kokusundan
hangi çiçeği öptüğü