Dinmeyen Sızı
Koyup kaçtığın yerden
Kuşlarını uçurduğun hedefe
Dinmez bir sızı taşıdığını
Öğreniyorsun yaşadıkça
Yaşadıkça şaşırmıyorsun artık
Başaktaki süte
Renkten renge girmesine gökyüzünün
Çelikten sabrını kullanıyorsun zırh olarak
Yaşamın acımasızlığına karşı
Kalım haberini alarak dostların
İçini yakan ölümler arasından
Öğreniyorsun yanındakinin yokluğuna uyanmayı
Yaşadıkça öğreniyorsun
Göğüs kafesinde çırpınanın
Yaşama güveyi girdiği günle birlikte
Ölümün yağmuruna payanda duran
Bir göçmen kuş olduğunu
Gittiğin yere gitmekle taşıdığın bu ömrün
Kalma olasılığıyla tedirgin
Gitmelere binbir gurbet türküsü yükleyen
Bu yorgun duruşunun
Ölümün dörtyol ağzında
Öyle bir duruşu olduğunu yaşamın
Öğreniyorsun yaşadıkça