ÇAĞ
Yel değirmenleri üstüme geliyor
Oysa atım da yok kılıcım da
İncelmiş bir deridir zırhım
Dörtnala bir yürek keskin bir dil
Ve yaşadıkça incelen inceldikçe zırhlaşan
Derimdir teslim almak istedikleri
Ben en eski Asyalısı dünyanın
En erken ben usandım
Zalimlerin bebek tenlere iğnelediği kaftanlardan
En geç ben giderim belki Mars'taki yaşama
Ben en eski Asyalısı dünyanın
Barkotsuz ve etiketsizim vitrinlik albenim yok
Yaban bir tattan başka neyim ki
Leşlerle donatılmış sofrasında kentlerin
Ellerindeki yağlıkarayla üstüme geliyor yel değirmenleri
İğreniyorum arındıkça suyu bulandıran temizlikten
Kılıcım yok incelmiş bir deridir zırhım ama
Düşlerimde bütün atlıları atlatan
Binicisi rüzgâr olan bir at var