Acı, üzüntü, keder,
Seni senden alır gider,
Gam-ı kasavet de biter,
Dayan oğul dayan.
Dertler tespih gibi çekilir,
Tam azaldı derken artar,
Azap-ı çileyle günler geçer,
Dayan oğul dayan.
Rahatladım oh be diyecek yerde,
Beklenmedik yine bir dertle,
Günler geçer meşakkatle,
Dayan oğul dayan.
Herkes bu dünyada gülse,
Mutlu olarak yaşasa, ölse,
Herhalde değerlenirdi çile,
Dayan oğul dayan.
Atam desen atamazsın,
Satam desen satamazsın,
Yutam dersin yutamazın,
Dayan oğul dayan.
Dertlerinle yaşarken,
Kimse olmaz merhem,
Şu âlemde birde garipsen,
Dayan oğul dayan.
Bazı dertlerin ilacı olmaz.
Gönül gülü solmaz
Gözyaşın çare olmaz,
Dayan oğul dayan.
Acı ölüm, keder,
Dertler akıp gider,
Bir gün gelir ömür biter,
Dayan oğul dayan.
Gül yüzün sararıp solmuş,
Saçlarına ak, gönlüne hicran dolmuş,
Belin bükülmüş dişin dökülmüş,
Dayan oğul dayan.
Gönlünü efkâr kaplamış,
Acı, elem, alınyazın olmuş,
Çileli hayat yoldaşın olmuş,
Dayan oğul dayan.
Bilirim dertler katar katar
Bir der üstüne bin dert biner
Kahırla günler geçer
Dayan oğul dayan
Ne anlatır durusun çileni,
Söyledim söyleyeceğimi,
Bana unutturdun derdimi,
Dayan oğul dayan.
Şunun şurasında ne kaldı?
Yaş kemale erdi.
Aha Sonbaharda tükendi
Dayan oğul dayan.
Bre oğul! Kalmadı takat-ı mecalin,
Bekleme güler diye gülmez yüzün,
Artık açmaz goncayı gülün,
Ah u zar-ı dert ile ömrü bitirdin.
Şu andan sonra gülse de yüzün,
Öz can göyünür özün,
Sararıp solmuş goncayı gülün,
Kokmaz oğul, koklama gülün.