Açılmış mor sümbüllü bağların gülleri,
Al al güllerde şakır durur bülbülleri,
Tatlı şirindir dil rubanın can dilleri,
İçilmez mi? hiç gülün gül renkli badeleri
Serv-i endama benzer gül rubanın boyu,
Gül teninden yayılır amber kokusu,
Mest-i naz ile geçip bulunca huşuyu,
İçilmez mi? hiç bade dediğin bir içim su.
Gelirse izan-ı ikramı şayet gönülden,
Alınmaz mı hiç serv-i revanın elinden,
Hele çuş-u şevkle dökülünce dilinden,
İçilmez mi? dediğin bir içim su, badeden.
Can-gah da yare-i hicran ile yanınca
Divanda destan-i yarenlerle olunca,
Aşk meclisinde mest ile meşke dalınca,
İçilmez mi? hiç bade dediğin ikram olunca.