o kentte hüzün bitti
dil konuşsun şimdi
rüzgar bulutun
dal gövdenin yerine
tutulduğum fırtınada
gözlerim gözlerinde yıkandı
taşındım eğildiğim aynasına yüreğinin
defneler suya erişti
ışıklar ırmağa
geldim işte
içindeki o sen olan ben
çıkardım üzerimden
kırk kat kumaşını eskinin
sağlam diksin diye terzi
yüreğimin söküğünü
ipliğimi ipekten
iğnemi gümüşten seçtim
geçtim korku tünellerinden
adacıklar fundalıklardan
şiirler yazdım aşk üzerine
şiirler sevdamı anlatan
aynalarda yüzümü
vedalarda kalbimi tanıdım
seni sevdim
güzde gül rengini
geceyi uğultuda
seni sevdim
dalgalar kıyıya erişti
kışlar bahara