I.
Tel ve ipek
Gecenin tebaasına sunulan
Çardakların sarı yorgunluğudur orada zaman
Ahşabı taşla yanıtlayan kadınlar
Topuk yarasıdır biraz da unutulan
Tarçın ve ipek
Sonrası sevişmekten
Gözleri toprak artığı kadınlar
Uzamış boyunlarından dökülen kuşlarla
Bir salkım üzüm gibi orada duruyorlar
Bundandır, çardaklaşır öpüşen
Ayrılıklar
Su ve ipek
Sırtında çoğalan
Eli yelpaze tutmamış kadınlar
Onların da sustuğu kıyılar var
Toplayıp gittikleri nehirler
Kuyudan çekilen saçlarıdır şimdi
Gecenin tebaasına sunulan
Sonsuz bir mercan
II.
Ağlar çekilirken ipekten bir halhal
Toprak çiğniyorlar denize karşı
Cam kesmez buz üşümez bir ömre doğru
Kesiyorlar mor palaskaları
Avluda serçe ölüleriyse asmayı besleyen
Varsa yoksa taş sevdasıdır acının avlusu
Torbalarında nar ve incir
Bir düş kardeşliği…orada kadınlar
Sesleri su eskiten rüzgâr biçen
Ağlar çekilirken
Ağlayarak çekiliyorlar kendilerinden