Kızıltepeli Uğur'un anasına…
. Susuyor kıyılarında
seyrelmiş dağların
dutu ölümmüş
aklın ve dağılmış diyarların
akşam ki dar gelmiş yüzüne
bu kanaviçesidir ömrünün
yaşlı bir bahar tarafından (g)örülmüştür…
giderek yalnızlaşır çehresi zamanın
İlk hevesi kadar incitir artık hayat
göğe yükselen bir uçurtmanın
nasıl da dinlemiştim o coğrafya dersini
parmaklarımla çizdiğim…
serin bir meyve gibi düştü şimdi duvardan
tenhaya doğru uzayan haritalar
Acının sandıklarını boşaltmadan dolduranlar
uğurlamaya bile gidilemezmiş!
kıpkırmızı sesiyle devletin çağırdığı
bir çocuğun cesedi
Kibar bir oğlan defteri ince yazı
unutmasın istemiş kuşlar yuvalarını
bitiştirmiş elleriyle
yarım kalmış cümlemizin
ayrılan harflerini…
severek bulduğum bir alfabeye bakarak
Çıldırmasın diyedir elimdeki defter
gördükçe silmek istiyorum uğursuz yerlerimi