Hocanın talebesi, öyle bir hatimdir ki,
Mussolin'i halt etmiş, Hitler'i bile geçti.
Bu ne hiddet bu hikmet, bu nasıl bir şans, kısmet,
Şüpheli bir durum ki, Bu millet gene seçti.
Sermayen akbil' dendi, altı ok la aklandın,
Baykal'ın sayesinde, dört duvardan kurtardın,
Saf altın'la boyansan, ampulle de parlatsan,
Özü has sarraf'lardan, asla kurtulamazsın.
Gezdiğim caddelerde, çarşaflılar çoğaldı,
Gördüm daireleri, senfoni gene aynı,
Uğruna irticada, kutlamalar yapıldı,
Bir paket makarnaya, halk muhtaç bırakıldı.
Er-doğan diyorlar ya, keşke doğmaz olaydın,
Emekçinin elinden, haklarını da aldın,
Gelecekten bir ümit, geçmişe yanar bu halk,
Sanki memleket ala, bizi de bölecektin.
Bektaş der yüreğimin, ben sesini söylerim,
Umut ektim şafağa, yarınımda beklerim,
Yıkılacak bu devran, uzun sürmez nafile,
Bir ton dur her bir yumruk, ben halkımı bilirim.