AK VİCDAN
Gönüllere hoş gelir; her şeyin ak olanı
Vicdanı bu renk olan; asla bilmez yalanı
Ne çalıp çırpma bilir; ne de eyler talanı
Kör olduysa bir vicdan; görmez mağdur olanı
BAŞARMAK
Bir işi başarmaya; önce inanmak gerek
Sonra onun ardından; sağlamca çekmek kürek
Hak bildiğin o yolda; dosdoğru yürüyerek
Azim sebat ederek; asla olmamak ürkek
CEHALET
İrşadı bilmezlerin; başa bela halleri
Yalanla beslenirler; kula kalkar elleri
Hakka düşmandır daim; küfürlüdür dilleri
İlimle düzelir tek; cahillerin yolları
DAVA ADAMI
Bütün varı yoğunu; daim seferber eder
Hiç kimse gelmese de; yolunda yalnız gider
Alt kattan görüneni; o terastan seyreder
Yılmaz, hiçbir şeyden o; canı malı terk eder
EMPATİ
Kendine yapılmasın; istemezsen bir şeyi
Yapmamak başkasına; işte budur en iyi
Koymak karşıdakinin; yerine hep kendini
Ancak böyle yapanlar; aşar zorluk bendini.
GÖNÜL ALMAK
Dünyada ki güzel iş; kul gönlünü almaktır
Armağan vermek için; çoban gibi olmaktır
Çam sakızı değerli; bir kuru mücevherden
İnsanı mutlu etmek; kula yakışan erdem
GÖZLER
Hâli bezemez dile; söyleyemez yalanı
Ruhların aynasıdır; haber verir olanı
Herkes dizginleyemez; göze gelip dolanı
En kara sevdaların; odur derde salanı
GÜZELLİK
İnsanı güzel kılan; kendinin öz tıyneti
İçte olandır asıl; güzelliğin ziyneti
Çirkinlikler olmasa; bilinmezdi kıymeti
Uğruna katlanılmaz; çekilmezdi mihneti
HAFİFE ALMAK
Gaflete işarettir; sonu hüsranla biter
Kendini büyük görmek; kulu hataya iter
Felaketi davete; hafife almak yeter
Büyük işler başarmak; mütevazılık ister
HASRET
Başa gelmeye görsün; ölümden beter gelir
Yüreği hüzün kaplar; çekenler iyi bilir
Ne yedirir içirir; insan mum olur erir
Baş ne yöne çevrilse; gözler hep onu görür
HİZMET
Karşılığı farklıdır; bağlıdır niyetlere
Ölçüsü bağlı onun; ödenen diyetlere
Himmet için olanı, değer tüm gayretlere
Hizmet ehli katlanır; azim eziyetlere
İLMİYLE AMİL OLMAK
İlmin ziyasıyla aydın olana
Hakikat kararmaz, bir mihnet gelmez
Elmas dahi olsa, çaydan bulana
Asalet getirmez, bir kıymet vermez
KORKMAK
Allah'tan layıkıyla; korkar âlim olanlar
İlmiyle amel edip; söze sadık kalanlar
Bulunmaz hallerinde; riya, şirk ve yalanlar
Korkmaz Hak'tan gayriden; ehli takva adamlar
MANEVİYAT
Bazı şeyler vardır ki; akılla ölçülemez
Kalp gözü kapalıysa; hakikat seçilemez
Kıymeti ehli bilir; hiç paha biçilemez
Dünyadan geçilir de; onlardan geçilemez
MAZİ
Dil şad olur gönüller; güzelse yaşananlar
Ruhu kanatlandırır; mazide geçen anlar
Birde tersi olursa; sanır, kan beyne damlar
Olsaydı keşke der; yaşanmayan zamanlar
MÜHÜRLÜ KALP
Kalbi kararana ne desen duymaz
Ruhu zindandadır, nefsi gafildir
Kendini beğenir, mürşide uymaz
Allameyi cihan olsa cahildir
RİYA
Mürai olana n'etsin duacı
Mürai ameli olsa dağ gibi
Hiç meyve mi verir yalan ağacı?
Boşa hasat bekler, viran bağ gibi
SON YOLCULUK
Zamanı bilinmeyen; bir seferlik bir iştir
Gidilip dönülmeyen; zorunlu bir gidiştir
Bu yolculuğa sebep; ne heves ne de yaştır
Hazırlıklı gidene; son yolculuk ne hoştur
UMUT VE SEVDA
Ferhat, Ferhat olmazdı; sevdası olmasaydı
Deler miydi dağları? Umudu olmasaydı
Kerem'i kim bilirdi; Aslı'ya yanmasaydı
Güneş neye yarardı? Bu dünya dönmeseydi
YAKARIŞ
Doğruluk, dürüstlükten ayırma ey yaradan!
Koru bizleri; küfür, nifak, şirk ve riyadan
İmanla göç etmeyi nasip eyle dünyadan
Ehli dine rahmet et; ruhlarını kıl şâdan