Kara gözlerine ok olan kaşı
Vurup da batırma bağrıma benim.
Yüzüğünde olan yakutlu taşı
Kırıp da oturma bağrıma benim.
Sanki zehir oldun benim balımda
Domur domur soldum gonca dalımda
Perişan biçare garip hâlimde
Varıp da yetirme bağrıma benim.
Tarifin imkânsız hissin içimde
Dünyalar verseler yoktur hiçimde
Hayalin gözümde ayrı biçimde
Görüp de götürme bağrıma benim.
Dargınım ne varsa canlı cansıza
Şikâyet ederim seni ansıza
Yükleyip yükünü soktu sonsuza
Sürüp de yatırma bağrıma benim.
Bekir der dizilmiş saf saf yıllarım
İnmeler indirdin tutmaz kollarım
Kesildi kepeğim çıkmaz yollarım
Sarıp da bitirme bağrıma benim.