Aldım kadehi elim,
Kaldırdım; yar şerefine,
Vayy, o da ne?
Gülümser; kadehte yar,
Sohbette yar...
Kafalar tütsülü,
Geç olmuş zaman,
Minibüsteyiz, balık istifi,
Şoför; radyoyu kurcalar,
Azman bir adam,
Göğsü keçi gibi kıllı,
Ve yarıya kadar açık...
İç dikiz aynasına özenle yapıştırılmış bir söz :
"Vefasız yar..." ,
Ve az sonra radyoda bir türkü :
"Ah, ah, ah yar..." ,
Al, al işte, yine yar...
Sözde de yar, saz da da yar...
Yürüdük, cıgara tüttürdük yürürken,
Eh az bir şey de yalpaladık,
Olabilir ya...
Girdik bizim sokağa,
Tam köşede; yine o delikanlı,
Selamlaştık,
Yine volta atar,
Voltada yar...
Cığarasını çeker, dumanla isim yazar,
Dağılırduman, delikanlı kızar,
Öff be, hava da yar, duman da yar,
Bu çocuk ta bir iş var...
Ve bir türkü dilinde, hep mırıldanır,
Delikanlı ca, harbi mi harbi,
"Manita" nın penceresine bakar,
Kız pencerenin arkasında,
Gizlice bakar,
Delikanlının elinde dört kat ettiği mektubu,
Mektup ta yar, perde de yar...
Eve kavuştuk sağ salim,
Başladı sokakta bağrışmalar,
Bir baktık ki; gençler öbeköbek,
Toplanmışlar,tartışmalar, konuşmalar,
İşin sonun da kavga var,
Hepsi de yar sevdalısı,
Bahis konusu yine yar...
Birinin elinde bıçak,
Asvalta süzülmüş kan var,
Vurulmuş; yere yığılmış o delikanlı,
Bacağından yaralı, aldırmaz yaraya, kana,
Bağrına, bağrına vurur haykırır,
Benim yaram bıçak yarası değil,
Yüreğim de, yüreğimde,
Al işte, yine yar,
Yürek te yar, yara da yar...