Bizim ayrıldığımız gün,
Bahçelerde güller kurur,
Saksılar taşa tutulur,
Fesleğenler kokusunu kaybederler,
Pencerelerde aşıklar ağlar,
Sevdanın kapısı kilitli kalır...
Bizim ayrıldığımız gün,
Akan sular da donar,
Ümitsizlik celladı olur,
Bütün ümitlerin,
Denizler çöle dönerler,
Balıklar kalırlar nefessiz,
Çağlayanlar olur uçurum,
Sahiller kimsesiz, sessiz...
Bizim ayrıldığımız gün,
Aşk mahkumları asılır,
Anaların sütü kesilir,
Aç kalır bebekler,
Doğduklarına pişman olur...
Bizim ayrıldığımız gün,
İstanbul küser bütün gürültülere,
Kızkulesi yüzünü asar,
Mekanı Marmara'ya,
Ve martılar toplu intihar eder,
Göçmen kuşlar göçmez artık...
Bizim ayrıldığımız gün,
Biter mi sanırsın gülüm,
Olacak başka ayrılıklar...