Baba Hasreti
Adınla, şanınla, sen bir ekoldün
Giyimin kuşamınla bir dekordun
Senin varlığın bana güven verirdi
Senin nasihatin bana ümit verirdi
Bayram, senin gibi olmayı özenirdi
Tüm mimik hareketini taklit ederdi
Seninle hayatı yaşamak ne güzeldi
Seninle yaşamak, her şeye bedeldi
İlk ata binme zevkimi seninle tattım
İlk korkumu, senin himayende attım
Bütün ilklerimi senin sayende tattım
Seni kaderle kaybettim kara bahtım
Gözüm simana, gönlüm sevgine hasret
Kolum koluna, kulağım o sesine hasret
Bütün benliğim, senin benliğine hasret
Yetim şair Bayram babasına çok hasret
Senin hasretin, bana çok mu çok koydu
Senden ayrılalı, sayısız aylar, yıllar oldu
Görenler benden ziyade, hep seni sordu
Ama senin ölümünü anlatmak çok zordu
Çünkü inanmak istemiyordu dostların
Atıcılığın ve de efeliğinle ün yapmıştın
Hep anlatırlar bir atışla 9 kuş vurduğunu
Sadakatinle gönüllerdeki taht kurduğunu
Sensiz geçen günlerim ay, aylarım yıl oldu
Gittiğinden beri, en yakınımız bile, el oldu
Bıraktığın o üç çiçeğe de kırağı vurup soldu
Bıraktığın servete, yağmacılar hep el koydu
Senin hasretin sanki içimde yanan bir kordu
Senin hasretin ve hayatın o acıları çok zordu
Şair Bayram, "gelse de vuslat, bitse bu hasret"
Yoksa, daha ölmeden bitirecek beni bu hasret
Bayram Tunca