Yine gamzelendi de
ciğer paresi.
Her bir yere
her bir saçılır haresi.
Aslımı Persya'da
Neslimi tersyada
Gezdirdin ya felek
Yürekleri sarsada bir korku
Taşmam.
Vuslatı bilmem
Bahara kalsada koku.
Her daminde:
Aklını kullanamayanda tahir
Şifasını yılanın zehrinde
Nifağını mistik kılanın behrinde
Ahlakı Yusuf kuyusunun
İniltilerinde demlendiriyordu mahir.
Vizyondakiler
Bir takla, bir hakla
Sömürü...
Beş hakla, bir iane sakla
Yardımlaşmaca...
Tansiyonu düşmüş gecede
Yıldızlar dem yapmakta
İnkisar etme gönül
Bak senin için yürüyorum yücede.
Dünya'ya gelmiştik madem
Yürü be adem
Altta mezar
Üstte azar
Arada seçme özgürlüğü
Patlamaktan geğirir gibi
Hamdü senalar çekerken
Nereden çıktı bu kanlı pazar
Sırası mıydı, kimden değdi nazar?
Yolları bilen adam
İyi yanıyla vardır da
Kötü oluşla neden zardır?
Hayatı severken kıyısından
Tutunmak
Bir yılkı atı gibi
Hür ve muazzam
Bir vuslatın vefası gibi
Müşfik ve sevecen
Cennet
Yaşarken çok çok uzakta
Kılınmışsa mübarek
Sakınmamak gerekir gözü budakta
Zorsunma davayı yol sürer diye
Kararlılığın senden sana hediye
Dersen almadan vermek ne diye
Pek olanaklı cennet;
Uzakta, evrenin saltında
Bir şehadet, bir analıkla
Ayak altında.