Çekip çevirince,
İçindekini devirince.
Bir hoş, bomboş*
Maşuk.
Görünüşü adam
Dışa tepkisi yabancı.
Kapanmasından belli.
Rüzgâr vurdu titredi.
Güneş vurdu kavruldu.
Kabukta yoktu zor şartlar.
Anlamadı dışarıdakileri!
Ne tuhaftılar!
Varken kabukta yaşamak
Var mıydı buna şaşmamak?
Zamanla alıştı
Ama çelişikliği sıklaştı.
Aydınlığı karanlığı,
Dolaşığı seçiği,
Bildi.
Derinde derinlikte,
Sıkışa sıklaşa,
Bir alamet kendini belli ediyordu.
Anlam veremiyordu tabii.
Derken titredi, rüzgâr yoktu
Kavruldu Güneş yoktu.
İçindeki kabardı.
Bir tuhaf üzüldü süzüldü.
Güldü büzüldü, cinsi latifine.
Kaçmak kabuğa,
Kurtulmak için bundan.
Yaman çelişki!
Öğrenmişti ya aydınlığı seçiği.
Gitmeliydi sebebin üstüne.
Kırdı kabuğu,
Kavradı insancılığı.
Ne hoş.