Sana uzanmaktan
Boş düşüyorum
Mışıl mışıla sevda ninnileriyle
Umut olmuyorsun yaren
Düşünmezsem
Yalnızlığım korkutuyor beni
Sen, kıblenin yeli
Esersin deli deli
Soktuğundan beri gamzeyi hançeri
İrem'i yalarken ateşlenirim
Vaha bilmez oldum
Fırat'a düşeli den beri
Sığmıyorken kabına
Bakarken bir öncenin icabına
Şenlik tutuşundu yaren
Kaç suya düştün, battın
Yayvanlaşırken büyüyordu karnın
Sen, dil üstün de nice heceler attın
Kanadı kırık uçmaz hevesin
Lagaş ateş
Sen tutuşmuşsun çok mu?
Seni gözlüyorum
Seni sözlüyorum
Bir öncene yanarken
Bir sonranı özlüyorum
Sağ böğrüm Ur
Sol böğrüm Ninova
Birinde ateş birinde dil ova
Derecesi olurdun yaren
Gözyaşıyla dolmaz testin
Çöldedir düşse de kova kova
Bir böğrüm kılıç artığı
Bir böğrüm zaten korkuyla ölde
Sen de, vur kendini öl dedin
Oysa kurtuluş dedi Musa çölde
Tasadan seni içtim yaren
Bu kez sıra onda
Boğulup imdat isteyen gölde
Yola, ayrı başlamışlardı
Ama bir akıyorlardı denize
Hiç mi bilişti olmazsın yaren
Yutkunurken nişane verip genze
Bak renk geliyordu kıratın
Dicle'yle Fırat'ın karnı büyürken benze
Ararsın yaren dünü yarında
Oysa Fesulda
Yeni iş oluşla doğum karında
Her kamil, bir doğum
Her doğum, başka bir kamil
Demedin ki bundandır seyli amil
Sen bunda selimi neşe aldın
Her arefe bir başka bayram iken
Sen bayrama kaç kez gebe kaldın
Gebelik rahvandır rahat olmaz
Dünle rahim olursun amma
Halce yenidir yarın rahimdeki dün dolmaz
Göç eyle bir zamandan bir zamana
Katar katar vagon vagon
Fırat suyunda sepete konmuş Sargon
Sen şafak olmasan da
Boşuna yanmadı Ninova ışıtır seni
Ölümün iştahınaydı süpernovanınki
Deme ki bunlardan olur hep kusur
Novaydı Sümer'in yurdunu alırken Asur
Gel yaren gel
Ne sakıt ol, ne aklı çel
İnanna yasta, Gılgamış hasta
Senin bahar yellerin esmez ki
Beklenen bahar buluşmaların olsun
Tepeden tırnağa bereket dolsan
Senin karnın kırkambarla kıtlık
Ne iştaha koydun bizi
Ne yemektir elimizdeki
Bir hale yola koymaktır
Kadeşten, Kartaca'ya
Asaletle her bir delimizdeki
Boğuluş nice vakittir kelimizdeki
Bir koyun ağlar yaren
Doyun doyun
Ekmek verdim, emek verdim
Alçalmayı yerdim
Sokulun der koyun koyun
Geçilmiş çağlar var
Neye yarar aynısıyla geçeceğin dağlar
Bir koyun ağlar
Nesi vardı ayrılığın
Hazır dururken el ele geçeceğin çağlar
Assuanın gözlerinde
Işıl ışıl dev bir yılan devimiydi Fırat'ınki
Acelesi var, sanki hiç durmayacak gibi
Eşkinliği süvarisine süratti kıratınki
Bir tutam kehribar, bir demet kır çiçeği neferinki
Bekle beni Saygon'da, Delhi'de ya da Sanfransisko'da
İdeali insan, güttüğü insanlıktı, zaferinki