Sevdalarınca sevilip, sevinemedin
Yazlığına kurulup, yatın ile gezmedin
Şiş göbeğini saunalara serip(!)
Artistik pozlarla, sütun, sütun(!)
Top koşturmalarla, alım, çalım yıldız
Şöyle bir tanınıp halkın gönlüne girmedin(!)
Hep aydınlıktın, karanlığı görmedin!
Hamiyetliliğinle şiltler alıp vermedin
Senden sonraya anılmak için
Hayrat ne eyledin?
Tüm bunların yanında ne ufaksın
Küçül, küçül öğretmenim (!)
Sen ışınırken sıkıntılara sardılar
Kendileri;
Şöhretle Alplerde kayağa doydular
Huzursuzluğunda medyaya marşlar koydular
Sessizliğinde erdemsel ödevlerini saydılar
Bir çiçeğe bin diyarı kardılar
Zakkumu ilaç sanıp çare saydılar
-Üzgünüm öğretmenim!
Beden ölçülerine güç yetmiyor!
Purosuz kokuların hoşa gitmiyor!
Kara borsa ile kolaya gitmenin
Pahasına paha yetmiyor!
-Öğretmenim!
Sendekilerden bana ne öyle!
Karanlıkmış ışıkmış!
Kaç otomobil alır söyle?
Ben de olacağım böyle
İki gerdan kırıp, süzdüm mü?
Birde oryantal kıvırttım mı?
Tamam işte!
Ne olmayacağını bildi!
Yine öğretisel oldun öğretmenim