konuştukça susuyorum
çöl kuruluğu
ve sessizliğin uğultusu
konuştukça susuyorum
duymuyorsun
bir damla su ancak
yitirme telaşından damlayan
o da yeterdi fakat
artık içemiyorum kanarak
duru ve berrak
ve öylesine akan pınarlar gerek bana
gidiyorum
gidiyorum
sesimi rüzgara vererek
otur dinle rüzgarı
dinle nasıl susuyor
anlasanda çok geç artık
bak
işte yağmur yağıyor