ÇATLAK
odam
dört renk.
dört duvar
yıkılası odam.
seçtiğim
yüzümü astığım
bir tanesini,
anlamsız bir kırmızı duvar.
emirsiz bir 'hazır ol' ile
dikiliyorum
kıpırdamadan karşısına.
bekliyorum......
bekliyorum......
b e k l i y o r u m............
ve aniden
ve ivedi
savuruyorum avazımı suratına
bir gürz gibi
neyi sevdiğimi
mandallıyarak sapına.
sonra mı??
dingin bir rüzgarın koynuna girip
uzanıyorum bakire yatağıma.
ve her sabah
8:15 vapurunun kıçında
hafif demli bir çaycı
her yeni gün
gördükçe kızkulesinin
suratında büyüyen çatlakları
anlıyor
o uzun saçlı serserinin
dudağına bağdaş kurup
serpilen gülücüğün
nedenini.