Dikmiş gözlerini yıkıntılara,
İçine bakar durur bir adam.
Bulutlar misali dolu gözleri,
Çocukluğunu, gençliğini arar.
Yıkıntılar arasında kalmış gibi.
Ne unutulmaz anları oldu,
Baktığı o yıkıntılar içinde,
İlk aşkı mı tatmadı,
En güzel günlerinin birinde,
Kim bilir ne oyunları kaldı.
Anladı ki durmak bilmedi,
Acılarını gömdüğü zaman,
İlk öpüşmesini hatırladı, gülümsedi,
Yıkıntılarda geçmişi arayan adam.
Yağmaya hazırdı gözleri.
Çoluk çocuk kalmadı yanında,
Anne, baba toprağa karıştı.
İçi ağlarken yalnızlığına kan,
Ayrılık vakti gelip çattı.
İçinde yol aldı, yıkıntılar arasından.
Yalnız geliyoruz dünyaya,
Kimi zaman kalabalığız.
Sevmelerden geriye kalan,
Yaşlılığımızda yalnızlığımız.
Her şeyi kabullendi adam.