Toprak gibisin, yeşile hazır, doğurgan,
İçinde bir can var bedenindeki tohumunun,
Besleyemiyorsun sevdanı korkundan,
Çekilen acıları, ne çabuk unuttun.
Sana beklemeleri hediye etti,
Sevdiklerini, canını alan o adam,
Sense teslim ettin kendini,
Meyvesiz bir fidan taşıyorsun ruhundan,
Oysa ne çok sevmiştim seni,
Düşlerimde bile doyamazdım bakmaya,
Günahlarını sakladığın gecelerden,
Al emanetini, cemre düştü sana.
Sağ elimin avucunda ateşin,
Saklarım yıllardır aşk gibi sıcaklığını,
Güneş gibi doğar hayalin,
İkiye böler korkulu karanlıklarımı,
Mecnun ağlardı görse bizi,
Ferhat acırdı eminim halimize,
Sense ayrılığı kabullendin sevgili,
Yol aldıkça, ıradıkça büyüdün içimde,
Şimdi rüzgâr kırar dallarını,
Sevgisiz bir ağacın kökleri bedeninde,
Can verirsin onun ruhuna,
Beni her gün öldürürsün sensizlikle,
Mutlu ol, boş ver gerisini,
Bu kalem yazmaz bir daha adını,
Kavuşurum, musalladan sonra sana,
O an bilirim teninin sıcaklığını,
Emin ol, ne güneşe söylerim.
Ne mavi gökyüzüne sırrını fısıldarım.
Üzülme benim için, insan bir kez sever,
Binlerce kez sevsem de, bir tek seni saklarım.