Üzüntüyü yasaklamıştı doktor,
Beklemelerinden vazgeç demişti,
Beklemelerimdeki üzüntümdün sen,
Gelmemiştin bu sonbahar,
Gecemi gündüzüme katıp bekledim,
Acı verse de sensiz uyanmalar,
Boğazıma dizilse lokmalarım,
Efsanelere gizlese seni yazılanlar,
Yokluğuna ağlasa kelimelerim,
Aldığım yolda adım başı,
Her nefeste seni bekledim.
Gelecektin biliyorum,
Bu sonbahar olmasa bile,
Başka baharlara yetişecektin,
Ben sana erken gelmeyecektim,
Yahut sen gecikmeyecektin.
Aşk saracaktı bizi zamansız,
Yaşanan mutluluk olacaktı,
İçimdeki umutları yeşerttim.
Sevgimle suladım onları,
Alıp kalemi elime,
Seni yazdım, sendin şiirim,
Hüzünbaz bir siluettin sen,
Hayatımın tuvaline çizdiğim.
Gelmemelerinde yıkılsam da,
Güç aldığım hayalin,
Sen bulaştın imkânsızlığıma,
Gözlerime sen düştün,
Aklımda tarifi olmayan bir sen,
Bırak boş verelim her şeyi,
Neymiş, öldürecekmiş bu sevda,
Üzüntüler yasakmış,
Beklemelerden vazgeçmeliymişim.
Kalbim yoksa dayanamayacakmış,
Peh! Kolay söylemesi,
Tuzunuz kuru tabi sizlerin,
Vuslatsız gecelerin ateşinde,
Kimsesizliğinize gömdüğünüz,
Sır gibi sakladığınız ihanetlerinizle,
Ben bu ölümü bile bile seçtim.
Siz sevmeyi bilmeseniz de,
Aşka değer vermeseniz de,
Yakılsa teker teker şiirlerim,
İnsanlar kırsa kalemi şahsıma,
Ey vefasızlar size inat seveceğim.
Sevda bu, aşk bu, gönül bu,
Köy muhtarınsa keyif benim,
Toprak olsam bile bir gün,
Kucaklasa beni kefenim,
Ölüme inat, yaşama inat,
Sevgilim seni bekleyeceğim.