Babam...
Böyle söz vermemiştin,
Uyurken öpüp alnımdan,
Sessizce gitmeyecektin.
Uğurlayacaktım seni,
Su serpecektim ardından,
Çabuk dön diye geri,
Geldin,
Al bayrağıma sarılmıştın.
Oysa ben yokluğunda,
Ardından dualar yollamıştım,
Bakıp şanlı bayrağıma,
Kızın olduğum için gururlandım.
Yazlar döndü kışa,
Küçük kardeşim sordu seni,
Sarıldım senin adına,
Bilemedim ne diyeceğimi,
Gelecek desem, bekler yollarda,
Nasıl söyleyeceğim gerçeği,
Babam...
Hangi hain mayın kopardı,
Seni bana getirecek ayaklarını,
Hangi katil kurşun sıktı,
Yıktılar dağ gibi babamı,
Biliyor musun, benim de canım acıdı.
O tertemiz yüreğine,
Hangi şarapnel saplandı,
Topraklar mı öptü babam?
O elma yanaklarını,
Neredesin ey koca adam!
Gidişinle söküp aldılar sol yanımı.
Düşümde gördüm bu gece,
Ellerini uzatıp, gülümsüyordun.
Okşadın saçlarımı,
Şefkatle beni kucaklıyordun.
Tutamadım gözlerimdeki yaşı,
Yastıklar ıslak uyanıyorum.
Sen rahat uyu babam!
Dalgalanacak bu şanlı bayrak,
Başkalarına yar olmaz bu vatan,
Gururluyum, kızınım ben şehidim.
Korkmuyorum ölümden, çağırsınlar,
Senin gibi canımı ben de veririm.
Şehit kızıyım ben,
Senden kalmış mangal yüreğim,
Gözün arkada olmasın sakın.
Anneme de, kardeşime de yeterim.
Huzur içinde yat babacığım,
Nur içinde kal şehidim.