Saat üç,
Tüm insanlar uykuda, sende,
Bir ben ayaktayım yalnızlığımla,
Bir bu şehrin ışıkları, bir de gece,
Çıkmaz sokaklarda dolandım.
Hesaplar tutmadı yine,
Aşk el sallıyor bir pencerede,
Uzaklaştıkça uzaklaşıyor benden,
İşte gidiyor yalnızlık ekspresi,
Yaşlar dökülüyor gözlerimden,
Uykularımı bölüyor bir kadın sesi,
Sırılsıklam uyanıyorum,
Sigaramın dumanında savuruyorum.
Çocukluğumu ve yiten gençliğimi.
Üstüne bir de sensizlik ekleniyor.
Bir bardak suyuma karışan zehri,
İçiyorken, sen kaçıncı uykudasın.
Kimliksiz kaçıncı sevişmendesin sevgili.
Düşündükçe, çıldırıyorum.
Gece yarılarının ayazında,
Bedenimde bir ateş, bedenim buz kesmiş,
Üşüyorum, aldırış etmeden yazıyorum.
Akıl erdiremiyorum bu nasıl iş.
Seni düşünmeden edemiyorum.
Saat üçü on geçiyor,
sabaha daha çok var işte.
Sensizliğim, çıkmaz sokaklar gibi,
Bir türlü varamıyorum sana,
Yanaklarım ıslanıyor, ağlıyorum,
Bu şehrin yağmurlarına karışıyor.
Senin için dökülen göz yaşlarım,
Yine sensizliğimi haykırıyor.
Kucak açıyor yine yalnızlığım.
Sen uyuyorsun, tüm insanlık uyuyor.
Bir ben, bir yalnızlığım,
Bir gece bir bu şehir ayakta,
Seni bekliyorum sevgili, ayaktayım,
Daha çok var olmayan sabaha