Gülüm, hoş geldin.
Yılların bekledim seni,
Kilit vurdum gönlümün kapısına,
Nice kadınlar sevdim.
Hepsi çaresizliğim yüzündendi.
Zaten yoktular ki onlar.
Gerçek olmadı hiçbiri,
Her birinde bir parçan vardı.
Senin gibi değildi.
Sen değildin sevgili,
Sabır taşını erittim.
Vazgeçmedim hayat içinde,
Sen yoktun, saatler durmuştu.
Hayalin tesellim oldu.
O güzel nağmeler susmuştu.
Bir uçurumun kenarındaydım.
Düşüyordum, bilinmez bir boşlukta,
Uçurum çiçeklerini gördüm.
Süzüldüm bir kuş gibi,
Seni beklemekle geçse de ömrüm,
Gerçek edeceğini biliyordum.
Bana hayat veren hayalini,
Geldin işte, ansızın geliverdin.
Kimselere " Seni Seviyorum" demedim.
Sendin bu cümleye layık olan,
Sendin kelimelerimin sultanı,
Beni bu köhne hayata bağlayan,
Yokluğunda bile sendin.
Çalsın davullar, zurnalar, bugün bayram,
Gülüm, dünyama hoş geldin.
Ağlamak yok artık bundan sonra,
Ellerinin sıcaklığını bilmek ne güzel,
Hele o gözlerin yok mu?
Yakamozları ıslatan, denizleri yakan,
Bakışında hayat bulduğum gözlerin,
Gözlerimde sen ve ben o gözlerindeyim.
Dudaklarının kırmızısı,
Gülleri kıskandırıyor yine,
Bak, hep seni yazdım beklerken,
Hep seni yaşadım sensizliğimde,
Ah! O pamuk ellerin,
Ne güzel, izi yok başka birinin,
Belli ki sende saklamışsın kendini,
Benim ellerimde de yok başkasının,
Ne gözünün, ne ellerinin izleri,
Hoş geldin, bir tanem, çiçeğim, canım.
Geldin ya, ölüm gelse de şimdi, ben yaşarım.