Bilmem kaç kere,
Yüreğimden vurdu beni bu saatler,
Gece ve gündüz vakitleri,
Sensizliğimi aklıma getirdiler.
Kim bilir kaç defa,
Kaldırım taşı oldum ben,
Yol alırken yokluğunda,
Hep ben oldum ezilen,
Kaç kırmızı rujlu dudakta,
Aradım mutluluğun tadını,
Her bakış sensizliğimdi.
Gülüşler yokluğunu haykırdı.
Yollar anlatsın sana,
Şehir şehir gezerken peşinde,
Ne acıları kucakladığımı,
Sorma sakın uçan kuşlara,
Onlar bilmez halimden,
Kaldırımlara baş kaldırmış,
Çiçeklerden sor beni,
Anlatsınlar bu adam nasılmış.
Bir sevda uğruna,
Yollara düşüşümün hikayesini,
Yağmur yüklü bulutlardan,
Gök kuşağından dinle sevgili,
Seni nasıl sevdiğimi,
Aşkımın derinliğini istersen.
Ne şiirlerdeki mısralarda,
Ne film karalerinde,
Ne de romanlarda ara,
Kelimeler kifayetsizleşir,
Görüntüler aldatır sevgili.
Soruların cevapları sendedir,
Yüreğinin derinliklerinde gizli,
Bu sefil şair gibi...