Aylardan eylüldü.
Üzüntüsünden sararmıştı yapraklar,
Olan akşam değil hüzündü.
Yokluğunu ıslatmıştı sağanaklar,
Vuslat doğurgan bir gecenin,
Sancılarla gelen asi çocuğuydu.
Kapandı aralanmış kapılar,
Varlığının ardından,
Gökyüzü çarşaf gibi,
Ay ışığı süzülürken yanaklarından,
Vakit doyasıya sevme vakti,
Şüphe yoktu geçen zamandan,
Zamanı düşünmezdim ki,
Sen yanımda olduğun sürece,
Gözlerinde ölmeyi arzularken,
Yaşlılık geliyormuş, bana ne.
Aylardan eylüldü.
Sulara düştü ayaz,
Tenimde ateş mekân tuttu.
Çoktan unutulmuştu yaz,
İhanetler can buldu,
Çığlık çığlığayken yıldızlar,
Utanır güzelliğinden ay,
Sesini kendine saklar duvar,
Yaşadıklarımızı seninle birlikte,
Yokluğunda yaşanmayanlara say.
Dursan olmaz mıydı sevgili?
Son verseydik beklemelere,
Yıllar esir almadı mı bizi,
Kaç mevsim bekledim.
Dizginledim mısralarla hasretimi,
Geceleri nasıl özledim.
Ayaz kavururken bedenimi,
Bahçedeki portakal ağacına sor,
Benden dinledi hep seni,
Pencerene konan kuştan dinle,
Ona ezberlettiğim şiirini,
Uzaklarda unuturum sanma,
Unutmak için seni,
Aşkı gömmek gerek toprağa,
Söküp atmak lazım kalbimi,
Ve eylül gelmemeli bir daha,
Mümkünâtı var mı sevgili?
Âmin dememeli, olmayacak duaya,
Sende âmin deme emi,
Her eylülde, her sonbaharda,
Sonsuza dek bekleyeceğim seni.