Akşam oldu tüm hüznüyle,
Bir telaş sardı herkesi,
Şehrin ışıkları daha mı parlak ne?
Koltukları doldurdu sevgi,
Ve asaletiyle açıldı perde,
Hüzün bir köşede duruyordu,
Diyaloglar sıralandı ardı sıra,
Adımlarım ürkekti nedense,
Heyecanıma yenik düşersem,
Şaşırırsam ezberimdeki aşkı,
Metinler karışırsa aklımda,
Ve sen geç gelirsen sahneye,
Doğaçlama yapamazsam,
Rezil olmak vardı herkese,
Beklenen olmadı elbet,
Biliyordum ben bu oyunu,
Defalarca sergilemiştim.
Hayat denen bu sahne de,
Beklemelerim uzun sürmedi,
Bir köşesinden çıktın geldin,
Aşkın puanlı kostümüyle,
Herkes ağzı açık izledi,
Sevdayı resmedişimizi,
Ayrılıklarda vardı oyunda,
Kimi zaman söz geçiremediler,
Yanaklarından süzülen yaşlarına,
Kaç perdelik bir oyundu bu,
Sana bir sır vereyim mi?
"Hatırlamıyorum aslında"
Yüreğimden geldiğince oynuyorum.
Ben bu sahneye aşığım sevgili,
İflah olmaz artık ruhum,
Aşkından sonra bu sahnenin,
Tozunu da fazlasıyla yuttum.
Entrikalar, ihanetler, ayrılıklar,
Yalanlar, dolanlar, yalancılar,
Hainler, aşkperverler, sevgililer,
Sıralandılar oyun boyunca,
Gözler önünde birer birer,
Ellerini tutuyordum en son,
Sahne kapanırken üstümüze,
Selam verirken alıyorduk,
Hasret kaldığımız ödülümüzü,
Sevgiyle alkışlanıyorduk.
Gözlerine baktım bir an,
Işıl ışıldı bakışların şehir gibi,
Mutluluk kalıyordu aşk oyunundan,
Kıskandırmak var artık geceyi,
Sabaha kadar seni yaşarken,
Gitme, dur gitme sevgili,
Gel yanıma uzan, vakit erken.
Sıcaklığım karışsın sıcaklığına,
Kaçmak yok öyle sevgili,
Daha çok var sabaha.