SEVGİLİM, ÇOCUKLUĞUM
bakışların terk edilmiş bahçeler gibiydi
sevgili çocukluğum
sevgilim, çocukluğum benim
başımdan atamadığım paslı bir taçsın
dallarında korkuyla gezindiğim tekinsiz bir ağaç
uykuların tedirgin yolculuklar gibiydi
hiçbir yere gitmeyen bir trenin penceresinde
kendini derin kuyulara hapsettin
yağmur kuşlarının gökkuşağına sürtünmesiydi
aramızda uzanan sessizliğin
anılarını unutmaya kararlı bir sarrafın
uğradığı haksızlıkları bağışlaması gibiydin sen
sevgili çocukluğum benim
sevgilim, çocukluğum
bu bulanık suyla birlikte yaşamak zorundasın kime ne
hangi hayatın kaçıncı sayfasında kaldığın