Seni ilk sıkıştırdığım yeri
Ve ilk sözlerimizi
Ve utangaç bir kuş gibi çırpınışını.
Sonra...
Gögüs kafeslerine çarpan kanat çırpışını,
Her günün dakik bir anında
Balkondan sarkan gülücüklerini
Oturduğumuz bankı, parkı, pastane ve okul kantinini
Ve mesire yerlerini
Ve hayalimdekileri...
Uzanıpta canlandırdığım o yirmi sekiz çıkışımızı
Çocukça davranışlarım karşısında sevgili bağışını
hüzünlü bir bekleyiş öncesi
Uzak,
Ve de belki de hiç olmayacak
O mutlu güne ertelediğin ‘he' deyişini,
Anlamı saklı ansız gülüşlerimizi
Tutkulu tebessümünü
Ve seni özlüyorum...
Tattığımız o ilk
Ve tadacağımız son zorlukları
Ve o ilk mutluluklarla
Gögüs kafeslerine çarpan kanat çırpışını
Son buluşmamızı...
Ardımızdaki kıskançlık dedikodularını
Al şallar kadar temiz sevdamızı,
Buruk ayrılık duygularımızı
Dost sohbetlerinin güldüren fıkralarını
Ortak gülüşlerimizi
Kaldırdığımız ve kaldıracağımız kadehleri
Ve seni özlüyorum...