Mağaralarında, büyük harfli kelimelerim ve içimde
yankıya vurduğun yüksek sesimle düşünüyorum...
Varsın ova-bucak irkilsin her yer,
Duysun sana düşman öfkelerde olanlar...
Ne bir sitem ne bir ağıt ne bir bayır ne bir cayır
Yanmadı yüreğim sana yandığı gibi cayır cayır
Mağaralarında kültür beşiği sallanan
Ey hasankeyf, neyin eksik ki senin peri bacalarından
Neyin eksik ki Karadeniz deki manastırlardan
Ve neyin fazla ki senin, kıskana dururlar seni
Ne bir sitem ne bir ağıt ne bir bayır ne bir cayır
Yanmadı yüreğim dersime yandığı gibi cayır cayır
Ve ..
Akıtıyorsun suyunu,
Veriyorsun filizini,
Doyuruyorsun buram buram kültürler tarihini...
Neden okutulmuyorsun harput'taki bir heykel gibi okul kitaplarında
Neden yazılmıyorsun erzurum daki bir burç kadar seyahat kitaplarında
Üstümüze kapatmak istiyorlar kapılarımızı
Hep korktular gümüş kapılardan
Hep korktular bakir kapılardan
Çünkü onlar korktular maden ocaklarından,
Eriten emekten,
Eriyen metadan...
Toprak ki emek ve metanın anası
Topraktı madenin yatağı
Hem emeği hem metayi...
Yüzyıllarca umarsız
Kirlettiler tabiat anayı.
Ve onlardır giderayak dünyamızı hep satan...
Hey, gavur insan, unutma ki!..
En büyük orduların ve ihracatınla
Topraktır gideceğin son vatan...