Bir su gibi görünen kaynaşmaz deryalar var;
Aynı dünya içinde apayrı dünyalar var...
Kimimiz dosta hasret sevgi yalnızlığında,
Aşıklar için Haktan bitmeyen intizar var...
Tabipler canla başla bulsun her derde derman;
Ecel çok yola sahip... âfet, kurşun, nazar var.
Kötü örnek iyiyi rağbetten düşürür hep,
Teneşire beş kala çizgisinden azar var! ...
Hayatım roman diye, gurur duymalı her kul;
Kirâmen kâtibinden bizim için yazar var!
Değerli taş satanlar barım barım bağırmaz;
Eften püften mallara çığırtkanlı pazar var...
Neden hiç aramadın? serzenişli adamda
Suçunu bastırmaya yönelik bir karar var! ...
Geçenleri saymakla ömür mizanı tutmaz,
Kalanın kadrini bil, elimizde bu kâr var! ...
Mülksüz kişi mi yoksa fikirsiz mi fâkirdir?
Gönül kâşânesinde ne hayâl ne efkâr var! ...
Bin kere af kapısı çalıp da girmemişken
Bir kere Nasuh gibi yönelen tövbekâr var! ...
Kalbe kaygı sızdırır can, mal ve evlât derdi;
Güzelim gözden geri gitmeyen zülf-i yâr var!
Olmadığı yerleri özleyip dursun insan,
Bulunduğu mekânı sevmekte ne zarar var! ...
Gönül gidişe razı; sonsuzluk diyarından
Zoru hissettirmeyen hem çağrı hem ısrar var!
Âlemlerin Maliki akla emânet etmiş
Dünya içre dünyalar, çözülmedik esrâr var!
Nice erenler gibi Yine gel! der Mevlânâ;
O dönülmez kapıdan şaşma tekrar tekrar var!
Geçti çabuk diyerek sızlanma ilkbahardan;
Yazla buluşmayacak bir ikinci bahar var!
Önünde kapı açıp kapatacak mezar var!