SUNA NIN ÇÖP OĞLANI..
çarşamba senesinin
mayıs feleğinde unutuşlar Suna yı
örseleyim dedim..yandı dedim..
allah belamı verdiydi ya..
ağladı ağladı Suna..
Bursa caddelerinde
kaç sunaydı yerinde kurulduğum
mozaikten evler..
porselen asfaltlarda gizlisinden öptüğüm oğlanlar..
nefret Suna..nefret..
sevmedimiydi..söv bir de..utanma..
bak biz
kıl tüy dedik zamanında
dolma niyetine yuttuk oğlanları
şimdiye..dertlenme Suna..
olmadı mı..üzme ibadetini..
yorgun uğultulu adamlarda
bulmayayım seni..
Setbaşı nı sakla çöpçü küreklerinde
pis mi kokuyor dedin..
yok Suna..yok..
pis kokan o değil..
unuttuğun yerden kurtlanır..
felek dediklerin..
demişler ki Suna ya bekle..
gelecektir çöp oğlan..
sırtına almış bidonunu leğenini
güneşe yataklık
buluta kaltaklık edeyim derken
çöp oğlan
hiç gelmemiş..
ama demişler ki bekle..
sevecektir seni..
delinin zoru bu ya
sağa dön yok..sola dön yok..
....
dudağımın ucunda buldum Suna yı..
söylemedim..
başka yerden kilitliydi acık secik dizelerim..
bilmedi çöp oğlan..
kaçmış hatunun birine..
bilmedi Suna..
o gün bu gündür
kürek oldum çöpçü amcaların pisliğinde
temiz temiz akan üslubum gibi sevdim Suna yı
bildi..
çöp oğlan gidecekti..gitmiştide..
...
üç yollunun ikisi kalmıştık
Setbaşı köprüsünde..sinemanın saklı kapısında..
Suna beni sevdi..
bense
o çöp oğlanı..