Uyanınca gördüm ki
penceremin önünde durur düş
Akşam suya koyduğum kır çiçeği
sabah erken ölmüş
Sabahı duyumsayarak uzun kış gecesi
aşk bir kitabın içinde unutulmuş
Seçmediğim yol nereden başlar
Nereye uçar alıcı kuşlar
kanatlarında mavi kurutulmuş
Tarumar gül bahçesi
Sustun mu kalbim
Üç bina ötemizde tam sınırda
yorgun terası kaplamış sarmaşık
Serpilmiş diri dalları duvarda
Penceremden görünüyor deniz
denizde gemiler çıkmasız inmesiz
Erir yeşil camda ışık
Avundun mu kalbim
Oyun varsılı hırçın çocuk
düşmüş tedirgin koynuna sokağın
Boşalır damarlarından ter
elleri inadına soğuk
Her sabah kalkınca soyunmalı insan
su gibi içilerek duyulmalı zaman
Başka nasıl tadılır pembesi dudağın
gönül doyasıya sevişmek ister
Duydun mu kalbim
Kır çiçeği ölümün mor şafağı
Sarmaşık yeşil ışık sarısıcak
Belli mi kim nerede nasıl tutuşacak
Sabahı duyumsayarak gece bitimi
çocuk cıvıltısı kenti kuşatır mavi
Gün başlarken soyunur sokak
düşer toprağa cemre sağanağı
Vuruldun mu kalbim