Sonbaharda yağmuru savuşturup
dayanırdın kapıma sağanak
Pencere önünde oturup
dağıtırdın kuşlara
benden aldığın sevinci çoğaltarak
Şehirde çocuk cıvıltısı
eksildiğinde belki
olgun bir yüzle gelirsin geri
Bütün kış boyu resimsiz
kapısı kilitli bahçe
sokağı gözledi sitemsiz
Sen geldiğinde
bahçeyi derlemem gerekecek mutlak
Saksıda kurtlanan toprak
karılmayı bekliyor
Duvarın hemen önünde
koklarken açılıp rahatladığın
sır kokulu tarçın
rengini benden esirgiyor
Kötü geçen kış boyu
tavandan damlayan su
yalnızlığımı vurdu yüzüme
Sen gelmeden önce
onarmalıyım evin penceresini
kaotik bir yüz karşılamasın seni
Benim senden saklım yok
Geniş bir yürekle
gelip girersen öykümdeki ırmağa
azalabilir romatizma ağrım
ve daha az çalar kapımı migren
Öncesinden alışkanlık
her gün hiç eksilmeyen
aynı vakit yoklayan istekle
çay suyu koyuyorum ocağa
Gelirsen habersiz gel
kapımı çalmadan evvel
penceremi merhabanla aç
tözü külünde saklı varlığım
esrik dokunuşuna muhtaç
Zamansız gelir
sözünü bulan şiir
Aşk özlemektir